2008/2011 (CO) KARBONMONOKSİT ÖLÇÜM TEST RAPORU
- Details
- Hits: 3255
KARBONMONOKSİT (CO) ÖLÇÜM TEST RAPORU
YEŞİLAY ve BAGDER Dernek gönüllüsü Tacettin Varboz tarafından 2008/2011 yılları arası gerçekleştirilen Karbon monoksit (CO) testi ve istatistik sonuçlarını içeren bu çalışma, İstanbul’un muhtelif semtlerinde kurulan Yeşilay stantlarını ziyarete gelen vatandaşlar üzerinde gerçekleşmiş ve ölçüm sonuçlarının yanı sıra vatandaşların bazı sorulara verdiği cevapları içermektedir. Yapılan istatistik ve ölçüm çalışmasının sonuçları araştırmacılar için önemli bilgiler sunmaktadır. Son yıllarda Türkiye’de atılmakta olan bazı adımların sigara kullanımını azalttığı yönünde yaygın bir kanaat mevcuttur. Ancak 1733 kişi üzerinde gerçekleştirilen bu çalışmadan da anlaşılacağı üzere, gerek sigaraya başlama yaşının her geçen gün daha da gerilere gelmesi gerekse sigara dışı alışkanlıklar ve sigarayla eşdeğer derecede sağlığa zarar veren meslekler, karbon monoksit (CO) oranlarını halen yükseklerde göstermektedir.
METODOLOJİ
Daha önceden belirlenmiş ve sistemli olmayan ancak uzun bir süreye yayılarak geniş bir yelpazede yapılan bu ölçümlerde ortaya çıkan rakamlar genelleştirilmeden verilmiştir. Bu rakamlar genel sigara tüketimi açısından bir istatistik değildir, bilakis istatistik çalışmalarını destekleyecek ek bir veri olarak kabul edilebilir.
Ölçümler, Yeşilay Cemiyeti’nin stant kurarak kampanyalar yürüttüğü İstanbul’daki çeşitli merkezlerde gerçekleşmiştir. Yukarıda da ifade edildiği gibi bu mekânların seçiminde herhangi bir kritere dikkat edilmemiştir ve Yeşilay standını ziyaret edenler üzerinde bu ölçüm uygulanmıştır.
Yapılan ölçümlerin sonuçları sabit formlara işlenerek toplamda 1733 kişiye Karbon monoksit (CO) testi uygulanmıştır. Formlarda bulunan bilgilerin yanı sıra kullanıcılara dolaylı olarak bazı ortak sorular sorulmuş ve onların verdiği cevaplara ilişkin bazı bulgulara rastlanmıştır.
Karbon monoksit (CO) ölçümü çalışması sonucunda veriler aşağıdaki şekilde ifade edilmiştir:
- 0-6 ppm hiç içmeyen ya da günde 3-4 adet içen),
- 7-10 ppm yaklaşık 20 adet sigara içen
- 11-20 ppm yaklaşık 40 adet sigara içen
- 20 ppm 40 adetten fazla sigara içen şeklinde belirtilmiş olup bu en yüksek oran genellikle madde bağımlılarında ortaya çıkmaktadır.
BULGULAR
YEŞİLAY & BAGDER gönüllüsü Tacettin Varboz tarafından muhtelif kurumlarda talep eden bireylere sigaranın akciğere verdiği zararı ölçen CO (Karbon monoksit Testi) gerçekleştirilmiştir. Toplamda 1.733 kişiye karbon monoksit (CO) testi uygulanmıştır. Yapılan çalışmanın sonucuna göre 956 kişinin ölçümü günde 0-10 adet sigara tüketimine eşdeğer olan 0-6 ppm değerinde çıkmıştır. Günde yaklaşık 1 ile 10 adet arasında sigara tüketimine eşdeğer olan 0-6 ppm değerinde sonuç veren 956 kişiden 306’sı sigara kullanmayıp pasif içici olup olmadığını kontrol ettirmiştir. Geri kalan 650 kişi ise günde 1adet ile 10 adet arasında sigara kullandığını ifade etmiştir. Dolayısıyla burada ölçüm sonuçlarının yanı sıra şahısların ifadesi de dikkate alınmıştır.Ayrıca 1.733 kişiden 469 kişinin ölçüm sonuçları 20 adet sigara (bir paket) tüketimine eşdeğer olan 07-10 ppm şeklinde sonuçlanmış ve bu kişilerin günde bir paket sigara kullandıkları yönünde ifadeleriyle de bu sonuç desteklenmiştir. 1.733 kişiden 282 kişi ortalama 40 adet (2 paket) Sigara tükettiği 11–20 ppm değerinde sonuç vermiştir. Buna ek olarak 26 kişinin ise sigara ile birlikte madde bağımlısı ve en üst düzeyli risk unsuru taşıyan 20+ ppm değerinde olduğu tespit edilmiştir.
Not: İstatistik konusu alınan kişi değerleri bu pano ile örtüşmektedir. Artı eklendiği zaman alp toplamlar tutmamaktadır.
SONUÇ
YEŞİLAY ve BAGDER gönüllüsü Tacettin Varboz olarak sahada yapılan karbon monoksit (CO) ölçüm çalışmalarında karşılaştığımız gerçekleri kamuoyunun dikkatine sunuyoruz. Bu çalışmada direk sigaradan kaynaklı zararların yanı sıra alkol, nargile ve diğer maddelerin zararlarına dair bulgulardan bahsedilmiştir. Aynı şekilde sigara dışı bazı ortamların ve durumların da en az sigara kadar sağlığımızı etkilediğine dair deliller bulunmaktadır ki bu da ülkemizde kamu sağlığını ilgilendiren temel konularda halen ciddi boşluklar olduğunu ve yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir. Buradan hareketle:
- Bir bağımlılığın diğer bağımlılık türlerini de tetiklediği düşünülürse, toplumumuzda her türden bağımlılığa karşı ve kamu sağlığını ilgilendiren konularda bilinçlendirme çalışmalarının yapılması,
- Bağımlılıklarla mücadelenin eğitim politikalarının önemli bir parçası olması ve mevcut müfredatın buna göre yeniden düzenlenmesi,
- Sağlık Bakanlığı’na bağlı sigara bırakma merkezlerinin kapasitelerinin güçlendirilmesi ve henüz bu merkezlere ulaşmamış kişiler için zaman zaman kamuya açık alanlarda bu merkezlerin tanıtımının yapılması ya da seyyar merkezler kurulması,
- Kapalı alanlarda sigara içme yasağı bulunmasına rağmen bu yasağa uymayan çalışma ortamlarında sürekli sigara dumanına maruz kalan çalışanların hakları için ayrı düzenlemeler yapılması,
- Yine bazı çalışma ortamlarının sağlığa zararlı koşullar içermesi nedeniyle bu tür işyerleri ile ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yeni düzenlemelere gitmesi,
- Son yıllarda yaygınlaşmaya başlayan ve henüz çok fazla bilgi sahibi olmadığımız nargile ve nargile cafelerle ilgili düzenlemelerin yapılması ve toplumumuzun bu konuda daha fazla bilinçlendirilmesi,
- Ayrıca büyükşehirlerde trafikte soluduğumuz dumanın vatandaşlarımıza ve özellikle de motosiklet kullanıcılarına verdiği zarara ilişkin çalışmalar yapılması ve söz konusu zararın daha iyi anlaşılması gerekmektedir.
- Bu araştırmalarımızda Bir pilot eğitmeni ile yaptığımız görüşmede aldığımız bilgi çok önemli. Alkol alarak Uçakla iş seyahatlerine çıkan İşadamlarımızın Uçağın 10000 fit.yükseklikte insan beyninde yaklaşık %20 lik dikkat eksikliği yaratmasını bilmemesi idi.Bu da şunu gösteriyor ki seyahat sonrası kiralanacak otolarda kaza yapma oranı %20 olacaktır.Bu konunun uzmanlar tarafından incelenerek gerekli tedbirler alınması gerektiğine inanıyoruz.
Son olarak şu ifade edilmelidir ki; halk sağlığını ilgilendiren her türden konunun kanun ve düzenlemelerden beklenmemesi gerekir. Nitekim bu çalışmada da ifade edildiği üzere evlerinde sigara içen ebeveynlerin ilk önce kendi sağlıklarını ve çocuklarının geleceğini düşünmesi gerekmektedir. Bir toplumun sağlığını ilgilendiren temel bir meselede o toplumun bireyleri kanun ve düzenlemelere ihtiyaç duymamalıdır.