BAĞDER VE BAĞIMLILIKLARA BAKIŞ AÇISI
- Details
- Hits: 336
UYUŞTURUCULAR HAKKINDA YETERLİ BİLGİNİZ VAR MI?
Anne babaların çoğu uyuşturucu maddeler hakkında bilgi sahibi değildir. Değişik kaynaklardan, özellikle medya yoluyla, değişik ve bazen de doğru olmayan bilgiler edinilir. Uyuşturucu madde doğal ya da yapay bir kimyasal madde olup, sinir sistemi üzerinde gevşetici veya keyif verici bir etki bırakır.
Uyuşturucuların etkisi büyük ölçüde kullanan kişinin durumuna ve kullanılan ortama bağlı olarak değiştiği için, burada değişik uyuşturucu maddelerin en yaygın olarak bilinen etkilerine değineceğiz.
Güvenilir bilgilere sahip olduğunuz zaman çocuğunuzla bu konuda daha rahat ve kendinize güvenli konuşabilirsiniz. Ancak uyuşturucular hakkında her şeyi bilmiyor olmaktan da endişe duymanıza gerek yok. Bilmediğiniz şeyler olursa bunu çocuğunuzla birlikte araştırabilirsiniz. Aile ilişkilerinin sağlamlığı uyuşturucular hakkında eksiksiz ve doğru bilgileriniz olmasından daha önemlidir.
GENÇLERDE MADDE KULLANIMI NASIL BAŞLIYOR ?
Gençler en sık olarak merak nedeni ile madde kullanmaya başlamaktadırlar. Bu nedenle uyuşturucuya karşı özendirici davranışlardan kaçınmak gerekir. Arkadaş baskısı ikinci önemli etkendir. Bir arkadaş ortamında yapılan ısrara çoğunlukla dayanılamamaktadır. Arkadaş grubunun
dışında kalmak, onlardan farklı olmak korkular yaşanmaktadır. Bir de buna merak eklenirse kullanım kaçınılmaz olmaktadır. Bu nedenle gencin kendi hakkını koruması, “hayır” diyebilmesi çok önemlidir. Sorunlarını çözmek için başka yol kalmadığına inandıkları anda kullanım sıklaşır. Bir başka deyişle çaresizlik önemli bir etkendir. Bu nedenle gençlere sorunlar ile başa çıkma yöntemlerinin öğretilmesi önem kazanmaktadır. Bir sorun karşısında nasıl davranmaları gerektiğinin öğretilmesi ve bugüne kadar kullandıkları yanlış davranış biçimlerinin düzeltilmesi gerekir.
Bu maddeleri kullanmak gencin kendini kanıtlamasının bir yolu olarak algılanmalıdır. Farklı ve değişik gözükmek, bir tür beğeni toplamak amaçlanmaktadır. Maddenin bulunabilirliği bir başka etkendir. Uyuşturucu maddenin kolayca elde edilebilir olması, onun kullanılma oranını arttıracaktır.
UYUŞTURUCU MADDE KULLANAN KİŞİLER NASIL ANLAŞILIR?
Uyuşturucu madde kullanan kişilerin farkına varmak kolay değildir. Uzun yıllar kimse tarafından fark edilmeden yaşayan uyuşturucu bağımlıları vardır.
Uyuşturucu madde kullandıklarından kuşkulanılan kişilerde gözlenen davranışlar doğru yorumlanmalıdır. Gözlenen değişikliklerin başka nedenlerden kaynaklanıp kaynaklanmadığı araştırılmalıdır. Unutmamalıdır ki ergenlik dönemi de bazı çalkantıların yaşandığı bir dönemdir. Bu dönemde yaşanan sorunlar yanlış yorumlanabilir. Kullanmadığı halde, sadece bazı belirtiler benziyor
diye çocuğunuzu suçlamanız ilişkinizdeki kopuklukları daha da derinleştirebilir. Yargılamak ya da kişiyi etiketlemek tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Amacın kişiyi yakalamak değil, ona yardımcı olmak olduğu unutulmamalıdır.
DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİKLERİ :
Uyuşturucu madde kullanan gençte gözlenen ilk değişiklik çevrelerinde yaptıkları değişikliktir, Yeni arkadaşlar edinirler. Eski arkadaşlıkları biter. Kişi iki nedenle çevresini değiştirmek zorundadır. Birincisi, yeni arkadaş çevresinde daha rahat madde bulabilecektir. İkincisi, bulabildiği maddeyi bu çevre içinde rahat kullanabilecektir. Genelde okul içinde bu tür maddeleri kullandığı düşünülen kişiler ile arkadaşlık etmeye başlamıştır. Kullandığı maddenin etkisine bağlı olarak ruhsal değişimler gösterir. Kimi zaman neşeli, sakin, kimi zaman öfkeli, saldırgan davranışlar gözlenebilir. Madde etkisi bitince davranışları farklılık gösterir. Daha önce okul başarısı iyi olan öğrencinin giderek okul başarısı düşmeye başlar. Okul başarısı düşmesine rağmen, bu başarısızlık onun için ciddi bir sorun olarak algılanmamaktadır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli nokta, bu başarısızlığın altında yatabilecek diğer etkenlerin araştırılmasının gerekliliğidir. Aile içi sorunlar, ruhsal rahatsızlıklar, toplumsal sorunlar, olumsuz yaşam olayları da bu başarısızlıkta etken olabilir. Bu etkenler iyi ayırt edilmelidir.
OKULA DEVAM AZALIR
Okul devamsızlığından ailenin haberi yoktur. Genelde arkadaşları ile birlikte okul dışında zaman geçirmeye başlamıştır. Evde bulunduğu zamanlarda odasında tek başına kalmayı tercih edebilir. Odasından dışarı çıkmamaya özen gösterir. Aile ilişkilerini azaltmaya ve evde az bulunmaya çalışır, Çünkü içinde bulunduğu durumun anlaşılmasını istemez. Her zamankinden daha fazla para harcamaya başlar. Kullandığı maddenin dozunu artırdıkça, gereksinim duyduğu paranın miktarı da artar. Evden para çalmaya başlayabilir. Son dönemde hırsızlık olayları yaşanır.Kendine olan öz bakımı azalmıştır. Üstüne başına, giyeceğine para harcamaz. Çünkü para, kullandığı madde için gereklidir. Çevresi ve arkadaşları eski önemini yitirmiştir. Yaşamında değer verdiği tek şey maddedir.
MADDE ETKİSİNE BAĞLI OLARAK ORTAYA ÇIKAN DEĞİŞİKLİKLER
Sınıf içinde dalgınlık, dikkat eksikliği göze çarpar. Derse konsantre olamaz. Hafif uykulu bir hali vardır. Bu durumdan genelde rahatsızlık duymaz.
Belirgin bir halsizlik, yorgunluk gözlenebilir. Solgun, bitkin bir hali vardır. Kısa süre sonra okulu terk edebilir. Genel bir isteksizlik olabilir.
Bedensel olarak dikkat edildiğinde ise gözlerde kanlanma saptanabilir. Daralmış ya da büyümüş göz bebekleri dikkat çeker.
Konuşmasında güçlük fark edilebilir. Peltek ya da mırıltılı bir biçimde konuşmaktadır. Ağızda kuruluk saptanabilir.Aşırı terleme, bulantı, kusma, yürümede güçlük ortaya çıkar. Uyku bozukluğundan söz edilebilir. Eroin ve benzeri maddeler almadığı zaman şiddetli uykusuzluk, kasılma, saldırganlık, esneme, gözde yaşarma, duygusallık vb davranış bozuklukları ortaya çıkar. Diğer bazı maddelerde ise sürekli uyuma isteği belirgindir. Beslenme alışkanlığı da bozulur. Bu nedenle kilo kaybeder. Madde yoksunluğunda eklemlerde ağrılar kramplar, esneme, kaşıntı, tüylerin ürpermesi gözlenir. Bu amaçla ağrı kesici ilaçların kullanımı artmıştır.
Vücudunda yara izleri, ciltte renk değişildiği, iltihaplı yara ya da enjektör izleri bulunabilir.Bu belirtilerin büyük kısmının madde kullanımına özgü belirtiler olmadığı da unutulmamalıdır.
UYUŞTURUCU MADDE KULLANANLAR TEDAVİ OLABİLİR Mİ?
Evet. Uyuşturucu madde kullanan kişiler tedavi olabilir. Özellikle tedavi ilkelerini yerine getiren kişilerde uyuşturucu maddeyi bırakma oranı çok yüksektir. Kullanıcılar arasında ‘bu hastalığın tedavisi olmadığı” yolunda bir kanı yerleşmiştir. Bu değiştirilmeye çalışılmalıdır. Uyuşturucu maddeyi bırakan kişilerde tekrar madde kullanımına başlamak sık olarak gözlenen bir durumdur. Kişi bu maddeleri bıraktıktan sonra bir daha hiçbir zaman tekrar kullanmamalıdır. Bir kez kullanması, onun eski günlerine dönmesine neden olabilir.
TEDAVİ İLKELERİ
Bu maddeleri kullanan kişilerin tedavisi kişiye, kullanılan maddenin cinsine ve kullanım süresine göre değişiklikler göstermektedir.
TEDAVİNİN BAŞARISI İÇİN İKİ ÖNEMLİ ETKEN SAYILABİLİR
1. Bunlardan birincisi kişinin tedavi olmayı istemesidir. Eğer kişi tedavi olmayı kendisi istemiyor ise, kimse ona zorla bıraktırmayı başaramaz.
2. Diğeri ise kişinin maddeyi bırakmaya kendini hazır hissetmesidir.
Çünkü kişi maddeyi bıraktığı zaman alışkanlıklarını, yaşadığı ortamı değiştirmek zorunda kalabilecektir. Eğer tüm bunlara hazır değilse, yapılabilecek fazla bir şey yoktur.
Uyuşturucu madde kullanan kişide bağımlılık geliştiyse, tedavi uzun süreli olmak zorunda olup, daha güçtür.
Uyuşturucu madde kullanımının öncesinde de olabilecek, uyuşturucu kullanımı ile daha da artan aile içi iletişim bozukluklarının, kopukluklarının yeniden kurulması için anne babanın da tedaviye katılması gerekir.
ÖNLEME
Gençlerin madde kullanmaya başlamasını önlemede ailelerin çocukları ile ilişkilerinin kalitesi önemli bir yer tutar. Çocukları ile kuvvetli sevgi ilişkisi olan, doğru ve yanlışları öğreten, davranışları için kurallar koyan, bunların uygulanmasını sağlayan ve çocuklarını gerçekten dinleyen
ebeveynler çocuklarının uygun bir aile ortamında yetişmesini sağlamış olurlar.
DEĞERLERİN ÖĞRETİLMESİ
Her ailenin bazı prensip ve standartlarla belirlenmiş davranış beklentileri vardır. Sosyal, ailesel ve dini değerler gence madde veya alkole hayır demeleri için nedenler bulmasını ve bu kararlılıklarını kesin bir şekilde sürdürmelerini sağlar. Küçük yaştan itibaren, neyin iyi, neyin kötü olduğunun; bir şeyin yapılacaksa neden yapılması veya neden yapılmaması gerektiğinin, anlayacağı bir dille çocuklara anlatılması ve ikna edilmesi gerekir. Çocuklara anne ve babalarına, büyüklere, yaşlılara, komşuya, öğretmene, tüm insanlara karşı saygılı olması, onları kıracak ve üzecek söz davranışlardan kaçınması, küçüklere sevgi ve merhamet göstermesi öğretilmelidir. Öfkesine yenik düşmemesi, sabırlı olması, kin gütmemesi, alçak gönüllü, hoşgörülü, affedici olması, darda kalanlara yardım etmesi ve paylaşımcı olması, var olanla yetinmesi, aç gözlü olmaması, ihtiyacı kadar harcama yapması ve tasarruf alışkanlığı olması öğretilmelidir. Başkalarının sahip oldukları şeylere özenmemesi, kıskanç olmamasıdır. Sözünde ve işinde doğru, dürüst ve güvenilir olması, helal lokma ve helal kazanca önem vermesi, tatlı dilli ve güler yüzlü olması, güzel ahlak sahibi olması, kötü söz ve davranışlardan kaçınması, eliyle ve dili ile başkasına zarar vermemesi, insanların hata ve kusurlarını araştırmaması, gerektiğinde empati yapması öğretilmelidir.
AİLE DEĞERLERİNİZİ ÇOCUĞUNUZA AÇIK BİR ŞEKİLDE ÖĞRETEBİLMENİZ İÇİN
Sizin için önemli olan değerleri açık bir şekilde konuşun. Dürüstlük, sorumluluk alma ve kendine güvenmenin neden önemli olduğunu ve bu değerlerin iyi kararlar vermede nasıl yardımcı olacağı hakkında konuşun. Kendi davranışlarınızın, çocuğunuzun değerlerinin gelişmesini nasıl etkilediğini unutmayın. Çocuklar kendi anne babalarının davranışlarını taklit ederler. ÖRNEĞİN sigara içen anne babaların çocuklarının sigara içme olasılığı yüksektir. Kendi sigara, alkol içme ve yatıştırıcı ilaçları alma davranışlarınızı yeniden gözden geçirin. Unutmayın ki sizin bu maddelere karşı tutumunuz çocuğunuzun alkol veya madde kullanıp kullanmamaya karşı belirleyeceği tutumu şekillendirecektir.