Alkol Bağımlılığı
- Details
- Hits: 451
ALKOL BAĞIMLILIĞI VE TEDAVİSİ
Alkol ile ilişkili problemlere her sosyal sınıfta rastlanmaktadır. ABD’de alkol ile ilişkili bozukluğu olanlarda tekrarlayıcı olarak alkol kullanımı nedeniyle sosyoekonomik düzeylerinde düşme olduğu saptanmıştır. Lisede alkol ile ilişkili problemler okul güçlükleri öyküsü ile ilişkilidir. Liseden terk veya ciddi devamsızlıkları ve suç kayıtları olanlarda alkol kötüye kullanım riski yüksektir. Bu epidemiyolojik veriler alkol ile ilişkili bozukluklarla antisosyal kişilik bozukluğunun yüksek oranda birlikte görülmesi ile tutarlıdır. EŞTANI (KOMORBİDİTE): Alkole bağlı bozukluklar ile en sık beraber görülen psikiyatrik tanılar; diğer maddelere bağlı bozukluklar, antisosyal kişilik bozukluğu, duygudurum bozukluğu ve anksiyete bozukluğudur. Veriler tartışmalı olsa da alkole bağlı bozuklukları olan kişilerin genel nüfustan daha yüksek Öz kıyım oranına sahip olduğunu öne sürülmektedir. Gebelikte alınan alkolün bebek üzerindeki etkileri Alkol anne kanından plasenta yoluyla direkt bebeğin kanına geçer ve anne kanındaki miktarla eşitlenir. Gebeliğin erken dönemlerinde alınan alkol direkt olarak embriyo üzerine olan etkisiyle düşüğe, organ gelişimi döneminde hücreler üzerindeki etkileriyle çeşitli organlarda gelişim kusurlarına, gebeliğin ikinci trimesterinden itibaren hücre çoğalmasının hızlı olduğu dönemde hücrelerdeki toksik (zehirli) etkisiyle santral sinir sistemi hasarlarına neden olabilmektedir. Gebeliğin her döneminde alkolün etkisine bağlı olarak bebeğin ölme riski artar. Günlük alınan alkol miktarı arttıkça bebekte istenmeyen durumların oluşma riski doğrusal bir ilişki içinde artar. Ancak günlük alınabilecek miktar için güvenli bir altsınır henüz belirlenmiş değildir ve gelecekte de belirlenmesi ihtimal dahilinde gözükmemektedir. Gebelikte alınan alkol bebekte düşük doğum tartısından başlayan ve zeka geriliği gibi ciddi sekellere kadar uzanabilen bir spektrum üzerinde etkiler gösterebilir. Alkolün bebek üzerinde yarattığı en ileri normaldışı durum Fetal Alkol Sendromu olarak tanımlanır. Dünyada 1000 canlı doğumdan ikisinde fetal alkol sendromu olduğu tahmin edilmektedir. ALKOL KULLANIM BOZUKLUĞU Alkol kullanımı insanlığın tarihi kadar eski olmasına rağmen alkol bağımlılığının bir hastalık olarak algılanması son zamanlarda gerçekleşmiştir. Bağımlılık sendromu tanımı ilk kez alkol bağımlılığı için yapılmıştır. Alkol kullanımı sırasında ortaya çıkan ve kişinin önceden değer verdiği davranışlarına öncelik kazanan birçok fizyolojik, davranışsal ve bilişsel değişikliklerle belirli bir durumdur. Bağımlılık sendromunun ana tanımlayıcı özelliği alkol almak için istek olmasıdır. Bu istek sık sık alkol alma isteğinden önüne geçilmez bir alkol alma isteğine kadar değişen ölçülerde olabilir. Dünya sağlık örgütü tanı ölçütlerine göre (ICD10) aşağıdakilerden üç ya da daha fazlası son bir yıl içinde kişide bulunuyorsa o zaman o kişi alkol bağımlısıdır denir. Alkol içmek için güçlü bir istek olması Alkol alma davranışını denetlemede güçlük ( alınan alkol miktarını ayarlıyamama, kullanım süresini ayarlıyamama, başarısız bırakma girişimleri) Alkol kullanımı azaltıldığında yada bırakıldığında tipik yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması Alkol ile gerekli iyilik halini elde etmek için (rahatlık, sarhoşluk, keyif ) gittikçe artan miktarlarda alkole gereksinim duyma (tolerans gelişimi) Alkolü elde etmek, kullanmak ve etkilerini gizlemek için harcanan zaman ve çabanın diğer ilgi ve uğraşlara yer vermeyecek şekilde giderek artması Aşırı alkol kullanımı nedeni ile ruhsal, sosyal, fiziksel zararlar ortaya çıkmasına rağmen alkol kullanımını sürdürme Alkol bağımlıları uzun süreli alkol kullanımının hem tıbbı hem de sosyal sonuçlarını yaşamanın yanısıra içme davranışını kontrol etme de yetersizlik ve alkolün fiziksel ve psikolojik bağımlılığını da yaşarlar. İçme davranışı üzerindeki kontrol kaybı alkol kötüye kullanımı ya da zararlı kullanımı ile alkol bağımlılığı arasındaki sınırı oluşturmaktadır. Genellikle alkol kullanımı 20-35 yaş arasında olmaktadır. Alkol bağımlılığının gelişimi için genelleme olmamakla birlikte 5-10 yıllık bir düzenli alkol alımı gerekmektedir. Alkol kullanımı ile ilgili bozukluklar tüm sosyoekonomik sınıflarda görülmektedir.